بَاب
الْخَطِّ
إِذَا لَمْ
يَجِدْ عَصًا
102. (Sütre İçin) Sopa
Bulunamadığı Zaman Çizgi Çizilir
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
بِشْرُ بْنُ
الْمُفَضَّلِ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
بْنُ
أُمَيَّةَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
عَمْرِو بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ حُرَيْثٍ
أَنَّهُ
سَمِعَ
جَدَّهُ
حُرَيْثًا يُحَدِّثُ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَالَ إِذَا
صَلَّى
أَحَدُكُمْ
فَلْيَجْعَلْ
تِلْقَاءَ
وَجْهِهِ
شَيْئًا فَإِنْ
لَمْ يَجِدْ
فَلْيَنْصِبْ
عَصًا فَإِنْ
لَمْ يَكُنْ مَعَهُ
عَصًا
فَلْيَخْطُطْ
خَطًّا ثُمَّ
لَا
يَضُرُّهُ
مَا مَرَّ
أَمَامَهُ
Ebu Hureyre (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Sizden biriniz namaz kıldığı zaman önüne bir şey koysun, hiç bir şey
bulamazsa bir sopa diksin, sopa da yoksa, önüne bir çizgi çizsin, bundan sonra
önünden ne geçerse geçsin o'na zarar vermez."
Diğer tahric: İbn
Mace, ikame; Ahmed b. Hanbel, II, 249, 255, 266.
AÇIKLAMA: Bu hadis-i şerife göre namaz kılmak isteyen
bir kimse önüne ya ağaç ve duvar gibi bir engel olarak onun arkasına gizlenip,
önünden başkalarının geçmesine mani olmalı veya bunları bulamadığı takdirde
önüne bir sopa dikmelidir. Ancak sopanın da bulunmaması halinde kıble tarafına
çizeceği bir çizgi ile yetinebilir.
Hadisin
zahirine bakılırsa sütrenin yüksek olup olmaması, kalın veya ince olması söz
konusu değildir. Nitekim Hakim'in Sebre İbn Ma'bed'den rivayet ettiği
"Namazınızı hiç değilse bir ok arkasında gizlenerek kılınız.”[el-Muttekî,
Kenzu'l-Ummal, VII, 351.] anlamındaki hadis-i şerifle, Ebu Hureyre (r.a.)'in rivayet
ettiği; "sütre için deve semerinin arka kayışı boyunda bir yükseklik
yeter. Eni isterse kıl kadar olsun"[Kenzu'l-Ummal, VII, 352.] mealindeki
hadis-i şerifte sütrenin eninin kalın veya ince olması arasında bir fark
gözetilmemiştir. Ancak sütrenin eni ve boyu mealini sunduğumuz Kenzu'l-Ummal
hadisi ile ileride mealini sunacağımız 691 numaralı hadis gibi bazı hadis-i
şeriflerle tayin ve tesbit edilmiştir. Biz bu mevzudaki mezheb imamlarının
görüşlerini 685 no'lu hadisin izahında açıkladığımızdan burada tekrara lüzum
görmüyoruz.
Yine
bu hadis-i şerifteki "sopası da yoksa önüne bîr çizgi çizsin" cümlesinden,
sopa bulamayan kimsenin önüne çizeceği bir çizgi ile yetinebileceği
anlaşılmaktadır. Ancak bu mevzuda da fıkıh alimleri farklı görüştedirler. Çizgi
çizmeyi caiz görenler de bu çizginin hilal şeklinde mi yoksa kıbleye doğru
önüne veya sağından soluna doğru mu çizileceğinde de ihtilaf etmişlerdir.
1.
Çizginin sütre yerini tutacağı görüşünde olan alimler şunlardır: imam Ahmed,
eski görüşüne göre Şafiî, Ebu îshak eş-Şîrazî, Ebu Hamid, Şafiîlerin çoğunluğu
ve bazı Hanefî alimleri (r.a.).
2.
Çizginin sütre yerini tutmayacağı görüşünde olan alimler de şunlardır:
Malikîler, yeni görüşüne göre İmam-ı Şafiî ve Hanefîlerin çoğunluğu (r.a.).
Çizginin
sütre yerini tutmayacağını savunan bu ikinci gruptaki alimlere göre mevzumuzu
teşkil eden Ebu Davud hadisi muzdaribtir. Yani zayıftır. Nitekim Ibn Uyeyne,
Begavî, Şafiî gibi daha başka alimler de bu hadisin zayıf olduğunu
söylemişlerdir. Çizginin yeterli olmadığına, diğer bir sebeb olarak da çizginin
sütrenin gayesini gerçekleştirememesim" gösterirler ve "sütreden gaye
orada namaz kılınmakta olduğunu başkalarına bildirmektir. Çizgi ise, orada
namaz kılındığını gösterecek bir alamet olmaktan uzaktır" derler.
Sopa
bulunmadığı zaman ne yapılacağı konusunda birinci görüşe sahib olan kimselerin
düşüncelerine tercüman olarak imam Nevevî şunları söylemektedir: "Gerçekte
tercihe layık olan görüş şudur ki; sütre yerine çizgi çizmek müstehabdır. Sütre
olarak kullanmak için sopa bulunamadığı zaman kıble cihetine bir çizgi
çizilmesini emreden bu hadisin zayıflığı kabul edilse bile, amellerin
faziletiyle ilgili mevzularda zayıf hadisle amel edilebileceğine dair alimler
arasında tam bir görüş birliği vardır."